tag:blogger.com,1999:blog-78352677187105052782024-03-05T18:22:15.517-08:00...Murakabe...rbemolhttp://www.blogger.com/profile/05796969930463086829noreply@blogger.comBlogger11125truetag:blogger.com,1999:blog-7835267718710505278.post-58550209400861672512014-11-23T10:41:00.000-08:002014-11-23T11:35:08.010-08:00<br />
<br />
<br />
24 Kasım'a Özel...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<br />
Bu mana ve ehemmiyeti tartışılmaz günün hatırına annemin yazdığı, ilkokul 5. sınıf sonundaki bitirme müsameresinde çok değerli Emine Aycan hocamıza hitaben okuduğumuz şiiri paylaşmak isterim.<br />
<br />
.....<br />
<br />
Kara kışın ortasından bir bahar girdi dünyama<br />
Filiz verip yeşerdi, renk renk çiçekler açtı ruhumda<br />
Meyveye durdu dallar, kökler sımsıkı sarıldı toprağa<br />
Kara kışta dünyama giren bu bahar sendin ÖĞRETMENİM<br />
<br />
.....<br />
<br />
Gecenin ardındaki sabahtı yolumu aydınlatan<br />
Doğruluğu, dürüstlüğü, güzelliği hatırlatan<br />
Sevgiyle sabırla aşkla yoğuran<br />
Yolumu aydınlatan bu bahar sendin ÖĞRETMENİM<br />
<br />
.....<br />
<br />
Dilimden düşmeyen bir şarkıydı söylediğim<br />
En güzel sözlerle bestelediğim<br />
Bazen coşup, bazen hüzünlendiğim<br />
Dilimden hiç düşmeyen bu şarkı sendin ÖĞRETMENİM<br />
<br />
.....<br />
<br />
Bir Zümrüdüanka idi bilinmezlerin ötesinde<br />
Uçsuz bucaksız hayallerimin yücesinde<br />
Tatlı düşlerimin gölgesinde<br />
İşte benim Zümrüdüanka'm sendin ÖĞRETMENİM<br />
<br />
.....<br />
<br />
Bir ateş yaktın içimizde sonsuza dek sönmeyen<br />
Ayrılıklara inat parçalanmayan, bölünmeyen<br />
Üzülmek yok, ağlamak yok veda değil beklenen<br />
Hepimiz seninle bir bütünüz Öğretmenim<br />
Bu ateş sonsuza dek sönmeyecek ÖĞRETMENİM<br />
<br />
<br />
SAADET MUTLU<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />rbemolhttp://www.blogger.com/profile/05796969930463086829noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7835267718710505278.post-71785691831145729672014-02-11T13:30:00.004-08:002014-02-11T13:30:51.213-08:00<div>
<br /></div>
<div>
<h2>
Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!<br />Ey kahbe rüzgar, artık ne yandan esersen es!</h2>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hitabetin Hası...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<a href="http://2.bp.blogspot.com/--7SD0RZ3Wug/UvqVY4kwOyI/AAAAAAAAAMI/TUWYR-ZphMk/s1600/necip-fazil-kisakurek_71352.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/--7SD0RZ3Wug/UvqVY4kwOyI/AAAAAAAAAMI/TUWYR-ZphMk/s1600/necip-fazil-kisakurek_71352.jpg" height="243" width="320" /></a><div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Necip Fazıl Kısakürek'in Gençliğe hitabesini oturdum geçirdim buraya. Niye üşeneyim ki! Bu seferde Üstadın bizim için yazdıklarını mürekkeple değil de 0 1 lerle bir araya getireyim dedim. Lafı daha fazla uzatmadan, haydi bismillah...</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Devlet ve milletin 7 asırlık hayatında dört devre...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Birincisi iki buçuk asır... Aşk, vecd, fetih ve hakimiyet... İkinci üç asır... Kaba softa ve ham yobaz elinde sefalet ve hezimet... Üçüncü bir asır... Allahın, Kur'anında 'belhüm adal-hayvandan aşağı' dediği cüce taklitçilere ve batı dünyasına esaret... Ya dördüncüsü?... Son yarım asır!... İşgal ordularının bile yapamayacağı bir cinayetle, madde planında kurtarıldıktan sonra ruh planında ebedi helake mahkumiyet... İşte tarihinde böyle dört devre bulunduğunu gören... Bunları, yükseltici aşk, süründürücü satıhçılık, çürütücü taklitçilik ve öldürücü küfür diye yaftalayan ve şimdi, evet şimdi... Beşinci devrenin kapısı önünde nur infilakı yeni bir şafak fışkırışını gözleyen bir gençlik...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Gökleri çökertecek ve son moda kurbağa diliyle 'dikey'leri 'yatay' hale getirecek bir çığlık kopararak 'mukaddes emaneti ne yaptınız' diye meydan yerine çıkacağı günü kollayan bir gençlik...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlik...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Halka değil, Hakka inanan; meclisinin duvarında 'Hakimiyet Hakkındır' düsturuna hasret çeken, gerçek adaleti bu inanışta bulan ve halis hürriyeti Hakka kölelikte bilen bir gençlik...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Emekçiye 'Benim sana acıdığım ve seni koruduğum kadar sen kendine acıyamaz, kendini koruyamazsın! Ama sende , zulüm gördüğün iddiasıyla, kendi kendine hakkı ezmekte ve en zalim patronlardan daha zalim istismarcılara yakanı kaptırmakta başıboş bırakılamazsın! ' diyecek... Kapitaliste ise 'Allah buyruğunu ve Resul emrini kalbinin ve kasanın kapısına kazımadıkça serbest nefes bile alamazsın!' ihtarını edecek... Kökü ezelde ve dalı ebedde bir sistemin, aşkına, vecdine, diyalektiğine, estetiğine, irfanına, idrakine sahip bir gençlik...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bir buçuk asırdır türlü buhranlar içinde yanıp kavrulan ve bunca keşfine rağmen başını yarasalar gibi taştan taşa çalarak kurtuluşunu arayan batı adamının bulamadığı, Türk'ün de yine bir buçuk asırdır işte bu hasta batı adamında bulduğu sandığı şeyi, o mübarek oluş sırrını, her sistem ve mezheb, ortada ne kadar illet varsa devasının ve ne kadar cennet hayali varsa hakikatinin İslamda olduğunu gösterecek ve bu tavırla yurduna, İslam alemine ve bütün insanlığa model teşkil edecek bir gençlik...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
'Kim var?' diye seslenince, sağına soluna bakmadan fert fert 'ben varım!' cevabını verici, her ferdi 'benim olmadığım yerde kimse yoktur!' fikrini besleyici bir dava ahlakına kaynak bir gençlik...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Can taşıma liyakatini, canların canı uğrunda can vermeyi cana minnet sayacak kadar gözü kara ve o nispetle usule, stratejiye uygun bir gençlik...</div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-BaK0fngv6nM/UvqVmygTeoI/AAAAAAAAAMQ/DPG7jTSwbD8/s1600/Necip.Fazil_.Kisakurek.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-BaK0fngv6nM/UvqVmygTeoI/AAAAAAAAAMQ/DPG7jTSwbD8/s1600/Necip.Fazil_.Kisakurek.jpg" height="240" width="320" /></a></div>
<div>
Büyük bir tasavvuf adamının benzetişiyle, zifiri karanlıkta, ak sütün içindeki ak kılı farkedecek kadar gözü keskin; ve gerçek kahramanlık madeniyle sahtesini ayırtetmekte kuyumcu ustası bir gençlik...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bugün komik üniversitesi, hokkabaz profesörü, yalancı ders kitabı, demagog politikacısı, çıkartma kağıdı şehri, <a href="http://www.nedirsor.com/muzahrafat/">muzahrafat </a>kanalı sokağı, takma diş fabrikası, fuhuş albümü gazetesi, mümin zindanı mabedi, temeli yıkık ailesi, hasılı kendisini yetiştirecek bütün cemiyet müesseselerinden aldığı zehirli tesiri üzerinden atabilecek, kendi öz talim ve terbiyesine memur vasıtalara kadar kendini koruyabilecek destanlık bir meydan savaşı içinde ve bu savaşı mutlaka kazanmakla vazifeli bir gençlik...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Annesi, babası, ninesi, dedesi de içinde olsa, gelmiş geçmiş bütün eski mümin nesillerden hiçbirini beğenmeyecek, onlara 'siz güneşi ceplerinizde kaybetmiş marka müslümanlarısınız! Gerçek müslüman olsaydınız bu hallerden hiçbiri başımıza gelmezdi!' diyecek ve gerçek müslümanlığın 'nasıl'ını ve 'ne' idüğü'nü her haliyle gösterecek bir gençlik...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Tek cümleyle, Allahın, kainatı yüzü suyu hürmetine yarattığı Sevgilisinin fezayı bütün yıldızlariyle manto gibi saran mukaddes eteğine tutunacak, ve O'ndan başka hiçbir tutanak, dayanak, sığınak tanımayacak ve O'nun düşmanlarını ancak kubur farelerine layık bir muameleye tabi tutacak bir gençlik...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
İşte bu gençliği, bu gençliğin ilk filizlerini karşımda görüyorum. Şekillenmesi, billurlaşması için 30 küsür yıldır, devrimbaz kodomanların viski çektiği kamış borularla kalemime ciğerimden kan çekerek yırtındığım, paralandığım ve zindanlarda süründüğüm bu gençlik karşısında, uykusuz, susuz, ekmeksiz, başımı secdeye mıhlayıp bir ömür Allaha hamd etme makamındayım.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Genç adam! Bundan böyle senden beklediğim şudur: Tabutumu öz ellerinle musalla taşında koyarken, Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını da gediğine koymayı unutma ve bunu tek vasiyetim bil! Allahın selamı üzerine olsun...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ey kahbe rüzgar, artık ne yandan esersen es!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-u8Xa9BPjNfo/UvqWIhA-icI/AAAAAAAAAMY/pfDmNQNXUec/s1600/necipfazl.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-u8Xa9BPjNfo/UvqWIhA-icI/AAAAAAAAAMY/pfDmNQNXUec/s1600/necipfazl.jpg" height="195" width="320" /></a></div>
<div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
rbemolhttp://www.blogger.com/profile/05796969930463086829noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7835267718710505278.post-80067399230083684372014-01-27T23:20:00.001-08:002014-01-27T23:20:39.896-08:00<br />
<br />
<h2>
...Haftanın Kitapları Hakkında...</h2>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
<strong>Bir Işık Görüyorum (Hekimoğlu İsmail)</strong></div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-2PjfN8Q2S5g/UudZaya8_jI/AAAAAAAAAKo/ywiC5NsReMs/s1600/122.png" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-2PjfN8Q2S5g/UudZaya8_jI/AAAAAAAAAKo/ywiC5NsReMs/s1600/122.png" /></a>Allah'ın lutfu ile anladım ki sevgilim İslamiyettir. 1950'den beri yazdığım her yazı, her kitap sevgilime yazdığım bir mektuptur; bu hal hala devam ediyor. Kendi kendime soruyorum: "İman hakikatlerine nasıl hizmet edebilirim? Acaba yılların ve kütüphanemin bendeki birikimini Müslümanlara nasıl aktarabilirim?" İşte bunun sancısını çekiyorum. Allah okuyan göz vermiş okuyacağız, buna mecburuz. Ya hiçbir işe yaramayan şeyleri yahut dünyamızı ve ahiretimizi cennet edecek kitapları okuyacağız. Hayatım boyunca tahkiki iman dersleri veren Risale-i Nuru okudum, hala okuyorum. İnanıyorum ki tahkiki imanı elde etmesi, bir insanı bütün çukurlardan çıkarmaya yeter...</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
Bu çalışma, ruhumun beslendiği Risale-i Nur'dan toplayabildiğim hakikat meyvelerinin, tahkiki imana yollar arayan gönül erlerine bir kandil niyetiyle sunulmasıdır...</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
<strong>Şapka (Münip Engin Noyan/ Aişe Sevda Noyan)</strong></div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-WtL2XNHvxTQ/UudZ8pACclI/AAAAAAAAAK8/1PAd9DfG9tQ/s1600/index.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-WtL2XNHvxTQ/UudZ8pACclI/AAAAAAAAAK8/1PAd9DfG9tQ/s1600/index.jpg" height="320" width="222" /></a>"Bu hain! Evet, hain... Başına kadın şapkası giyerek cumhuriyetimizin inkılablarıyla aklı sıra alay etmekle ve onları, aklı sıra aziz milletimizin nezdinde küçük düşürmeye çalışmakla iktifa etmemiş, besbelli cumhuriyetimize ihanet ettiği için, evet, ihanet ettiği için derdest edilmiş götürülmekte olan kendi gibi kendi gibi kara cahil bir yobazı görünce, apaşikar kalbi bir muhabbet ve alakayla 'Hocam! Hocam!' diye haykırarak peşinden koşmaya, onu kanun kuvvetlerimizin ellerinden sözümona kurtramaya çalışmıştır! Evet! Bütün bunlara ben bizzat şahit oldum, gözlerimle gördüm, kulaklarımla işittim! Şimdi sorarım size komiser bey, bütün bunlar, cumhuriyet ve de medeniyet inkılabların aleyhdarı karanlık ve de gizli bir teşkilatın mensubları olduklarını göstermez mi? Ha? Göstermezmi?"</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
25 Kasım 1925 tarih ve 671 sayılı "Şapka İktisası(Giyilmesi) Hakkında Kanun" un çıktığı ve heme uygulamaya konduğu yıllarda Türkiye'yi ziyaret edip gözlemlerde bulunmuş, sonra da bunları "MUSTAFA KEMAL VE UYANAN DOĞU" adı altında kitaplaştırmış olan İsviçreli gazeteci Paul Gentizon anlatıyor:</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
"Birçok fırsatlarda sokakta, vapurda, gösteri salonlarında şapkalar fese hücum etti. Fes daima yenildi, yani parçalandı, ayak altına alındı ya da denize atıldı... Hemen yürürlüğe giren bu kanuna aykırı her türlü davranış için tedbirler alındı. İstanbul'da komiserler kendilerine bağlı memurlarla birlikte İstanbul'u Galata'ya bağlayan büyük köprünün başını ve şehrin başlıca yollarını tuttular. Fes ya da kalpak giyinmiş olan herkesi tutuklayarak, başlıklarını ellerinden alıyorlardı. karşılaştıkları sarıklılarınise, ellerindeki belgeler kontrolden geçiriliyordu. En küçük karşı koyma, suçlunun tutuklanmasına neden oluyordu..."</div>
<div align="justify">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-C3izbT0v3rU/UudZ8mZlxYI/AAAAAAAAAKw/0KH48GwE-GE/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-C3izbT0v3rU/UudZ8mZlxYI/AAAAAAAAAKw/0KH48GwE-GE/s1600/images.jpg" /></a></div>
<div align="justify">
"Şpka İktisası Hakkında Kanun" a muhalefet suçundan İstiklal Mahkemeleri'ne sevkedilenlerden 78 kişi idam edildi; içlerinden biri de bir kadındı! Çok sayıda insan muhtelif hapis ve sürgün cezalarına çarptırıldı. </div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
1939'da Türk Ceza Kanunu'nun 526. maddesiyle, şapkadan başka başlık giymeyi alışkanlık haline getirmenin cezası üç aya kadar hapis olarak belirlendi.</div>
<div align="justify">
</div>
<div align="justify">
1961 ve 1982 Anayasaları, öbür devrim kanunları gibi 671 sayılı "Şapka İktisası Hakkında Kanun"un da Anayasaya aykırılığının ileri sürülemeyeceğini hükme bağladı. </div>
<div align="justify">
</div>
<div align="center">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
rbemolhttp://www.blogger.com/profile/05796969930463086829noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7835267718710505278.post-61676741580759609472014-01-24T08:25:00.001-08:002014-01-24T10:47:22.222-08:00<br />
<br />
Hayatı tavşan gibi görüp kaplumbağa gibi yaşama vakti...<br />
<br />
<br />
Çok eskiden, epey evvel demek yerine zamanın tarihinde,tarihin de tarihinde diyerek anlatacağı hikayenin çok önceden yaşandığını dile getirmek isteyen, anlındaki çizgilerden satır satır tarih okunan, nur çehreli insanı dinleyelim birazda...<br />
<br />
Hikayelerini anlatırken, kendine has üslubuyla gönlünden kopup gelen kelimeleri bir araya getirir. Abartarak anlatmaya çalışsada yapamaz bir türlü, kelimelerin fazlası gözyaşı olur damla damla süzülür derin çizgilerinden. Kafasını kaşıdığında efkarlandığını, gönlünden geçirdiklerini aklına, aklından geçirdiklerini kelimelerine dökmek istediğini anlarız...<br />
<br />
* *<br />
Zamanın tarihinde, çok efendi bir adam yaşarmış evvel ırak diyarlarda. Öyle dediğime bakmayın evlatlar, şimdi ırak mı ki, tayyareyle epey kısaymış diyorlar. Neyse, hani işi vaktinden çok insanlar vardır ya, bu adam da onlardanmış işte. Ya Allah Bismillah deyip sabah namazından sonra koyulurmuş işine gücüne. Onun için gün, sabah ezanıyla başlar, yatsı ezanıyla bitermiş. Küçükten alıştırmış babası.<br />
<br />
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-_oOt_PzmwOc/UuK05BrVbDI/AAAAAAAAAKE/5aN3vApTekQ/s1600/yasli-dede-merdivene-uzanmis.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-_oOt_PzmwOc/UuK05BrVbDI/AAAAAAAAAKE/5aN3vApTekQ/s1600/yasli-dede-merdivene-uzanmis.jpg" height="210" width="320" /></a>Emekli olmazdan evvel umum müdürmüş amma enaniyet sahibi değilmiş efendi.<br />
Mesai bitiminde mutlaka mahalle bakkalına uğrar, öte beri alır, çoluk çocuk, fakir fukara kime rastladıysa hayır duasını alırmış. Şehirde zannetmeyin hemen evlatlar umum müdür deyince, köyde yaşarmış asıl. O vakitlerde köyden kente göç de pek fazlaymış. Ne diyorsunuz siz ona, heh moda. 'Moda' olmuş anlayacağınız amma para kör etmiş gözlerini ahalinin. Bizim umum müdüre de pek çok teklif gelirmiş kabul etmezmiş, bırakamazmış ata yadigarını, boynumun borcu der, elinden geleni yaparmış geride kalanlar eşi, dostu, ahbapı için...<br />
<br />
İşi vaktinden pek çokmuş amma yine de yatsı ezanına kadar halledermiş işlerini. Zamanın tarihinden bahsediyorum evlat; araba, tayyare, ışık ne arar. Her bir şey hızlı mıydı sanıyorsunuz şimdi ki gibi. Harekette bereket vardır ya, emekli olmazdan evvel nasılsa olduktan sonra da öyleymiş efendi. Yine sabah ezanıyla kalkar imamın abdest suyuyla abdestini alır, yatsıya kadar koştururmuş. Hee, evlatlar imamın abdest suyu da soğuk olur, öyle rahat düşkünü olmaz imam efendiler. Neyse, genci, yaşlısı onun hızına yetişemezmiş evelallah. Hep söylenirmiş şehre göçenlere,<br />
<br />
Köyden inmiş şehre<br />
Deva ararmış avare<br />
Bulamamış derdine çare<br />
Hızı katık yapayım derken ömre<br />
Kabuğuna çekilmiş biçare<br />
<br />
* *<br />
<br />
Öyle bir iç geçirdi ki, kelimeler düğümlendi boğazında adeta. Gözlerinden yaş oldu süzüldü anlatacakları. Daha fazla devam edemeyeceğini anlayınca, demlenmiş çayı doldurduk bardaklara. O çayını bir bir yudumlarken, anlattıklarını düşündük önce...<br />
<br />
Anlamsızdı sanki anlattıkları, devamı nasıl bitebilirdi ki hikayenin, ne oldu umum müdürüne... <br />
<br />
İşte tam da bunları düşünürken, kabuğumuza çekilmiş biçareler olduğumuz geldi aklıma... Babamın, 'Köye bağ evi yaptırdım.' deyişi yankılandı kulaklarımda...<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />rbemolhttp://www.blogger.com/profile/05796969930463086829noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7835267718710505278.post-53462013388612689402013-11-03T13:58:00.005-08:002013-11-03T13:59:00.282-08:00<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<h1 style="text-align: center;">
<span style="color: #b45f06;">1435 </span></h1>
<h1 style="text-align: center;">
<span style="color: #b45f06;">YENİ YILIMIZIN HAYIRLI GEÇMESİ DİLEĞİYLE</span></h1>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1DQYMfKFMPXEk1UZfy_nhCaMffsiVEPCMLfnUmgdf8p37AuFOLaHxKg-2SPMswtOFHQvbiCmjiwd5VxqGAO52BDGozbvbXsco2VgkkqIhqUhhMUXOTclMhvFcw_GGZIIDp6DQNx1hyphenhyphenrE/s1600/1424447_10152011820577679_101685286_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1DQYMfKFMPXEk1UZfy_nhCaMffsiVEPCMLfnUmgdf8p37AuFOLaHxKg-2SPMswtOFHQvbiCmjiwd5VxqGAO52BDGozbvbXsco2VgkkqIhqUhhMUXOTclMhvFcw_GGZIIDp6DQNx1hyphenhyphenrE/s1600/1424447_10152011820577679_101685286_n.jpg" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Ramazan ayından sonra en kıymetli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
(Ebu Davud, Müslim)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Her ki Muharremden bir gün oruç tutarsa ona her güne karşılık 30 gün (oruç sevabı) vardır.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
(Abbas, İmam Suyuti)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
rbemolhttp://www.blogger.com/profile/05796969930463086829noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7835267718710505278.post-45579639234730514642013-10-21T10:22:00.001-07:002013-10-21T10:23:58.425-07:00<br />
<br />
<h2>
<span style="font-size: large;">
Haftanın Kitapları - Arka Kapakları</span></h2>
<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimhg-qkfiOSQkJ-Ef4FHi3QXKl65ntobZ5zWmvO6h-9ZMb4V5W6OKChhfzx4YStUDxN4_5gaHaDWF8T0G7iLh4KiMYw8U-mmoAsMDsuBXfi193cFBsMSmroEjhmWdHWj9AmdQmd7iCmQw/s1600/Bir-Meczubun-Ruyasi-Oktan-Keles-Kirk-Kandil__87267666_7.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimhg-qkfiOSQkJ-Ef4FHi3QXKl65ntobZ5zWmvO6h-9ZMb4V5W6OKChhfzx4YStUDxN4_5gaHaDWF8T0G7iLh4KiMYw8U-mmoAsMDsuBXfi193cFBsMSmroEjhmWdHWj9AmdQmd7iCmQw/s200/Bir-Meczubun-Ruyasi-Oktan-Keles-Kirk-Kandil__87267666_7.jpg" width="138" /></a><br />
<h4>
<span style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-weight: normal;">Bir Meczubun Rüyası (Oktan Keleş) : </span></h4>
<div>
<span style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-weight: normal;">"İlhami Abi hafif bir tebessümle:</span></div>
<div>
<span style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-weight: normal;">İşte şimdi anlamaya başladın. Artık sen de Rabbinle tanış dedi.</span></div>
<div>
<span style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-weight: normal;">Nasıl deim. Rabbimle nasıl tanışırım? Böyle bir tanışma mı var?.</span></div>
<div>
<span style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-weight: normal;">Evet dedi..</span></div>
<div>
<span style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-weight: normal;">Her kul ömrünün bir kısmında bir şekilde yaradan'la tanışmak zorundadır.</span></div>
<div>
<span style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-weight: normal;">Atıldım</span></div>
<div>
<span style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-weight: normal;">Ama böyle bir şey ilk defa duyuyorum dedim.</span></div>
<div>
<span style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-weight: normal;">Devam etti.</span></div>
<div>
<span style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-weight: normal;">Zaten bir çok insan bu yüzden hayattayken "Rableriyle Tanışmadan" bu dünyadan ayrılır."</span></div>
<div>
<br /></div>
<div style="margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<a href="http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=100337&sa=151012110" target="blank"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><span style="font-size: 15px;">Kitabı satın almak ve incelemek için lütfen tıklayın.</span></span></a></div>
<br />
<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-qwZ6QxsX4XOkNTSXGxQPpnHr4UPqcI9QnIDOLYhCUtNt9VfTG5zA_etdtx5I_TdRmhttbWofoFN3WHAzo-ZchIvcFKaUbxA8FBLBg71PteY7OTL2R5Fe7KiTzwvfsHiIOxnLghSEpXI/s1600/hicab.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-qwZ6QxsX4XOkNTSXGxQPpnHr4UPqcI9QnIDOLYhCUtNt9VfTG5zA_etdtx5I_TdRmhttbWofoFN3WHAzo-ZchIvcFKaUbxA8FBLBg71PteY7OTL2R5Fe7KiTzwvfsHiIOxnLghSEpXI/s1600/hicab.jpg" /></a><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Hicab (Mevdudi) : </span><br />
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Nerede bir ahlaki çöküş, heva ve heveslerin peşinden gidiş, şehevi arzulara tapınış olursa, orada toplum ya da millet gerçekten bir tehlikeye ulaşmış demektir. Evet, bir toplumun kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle durumları bu olur ve hayvani arzularına esir olursa, böylesi bir çirkefe bulanırlarsa, bu cinsel aşırılık onları ister istemez öylesine bir uçuruma yuvarlar ki, sonuçta doğal olarak toplam ya da millet içinde helakin, yok oluşun ve ortadan kalkışın tüm nedenleri de var olur. İşte şu yok olmaya yüz tutan ileri toplumlar... </span><br />
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Kendileri bir ateş çukurunun kenarında bekleyip durmaktalar. Her an oraya kayıp yok olmaları kaçınılmazdır.</span></div>
<br />
<a href="http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=657996&sa=151009410" style="font-family: 'Trebuchet MS', sans-serif; font-size: 15px;" target="blank">Kitabı satın almak ve incelemek için lütfen tıklayın.</a><br />
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div>
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></span></div>
rbemolhttp://www.blogger.com/profile/05796969930463086829noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7835267718710505278.post-71476080456399310262013-10-16T12:52:00.000-07:002013-10-16T12:52:47.355-07:00HAYIRLI BAYRAMLARIMIZ OLSUN ...<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoww_F1Ue1JLTqEqZKzTd9i1NFE0kgfSP69betfIwaMP95M49FONb3D3N5KH9cv58pd5ukRzx4n_mlz0oE3HUmwFIXrcgLx_JTpKiEtNYhi2fSIDAO5Cog-WazXqhULmOwNKNic6CzCLc/s1600/kurban-bayram%C4%B1n%C4%B1z-kutlu-olsun_73054.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="268" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoww_F1Ue1JLTqEqZKzTd9i1NFE0kgfSP69betfIwaMP95M49FONb3D3N5KH9cv58pd5ukRzx4n_mlz0oE3HUmwFIXrcgLx_JTpKiEtNYhi2fSIDAO5Cog-WazXqhULmOwNKNic6CzCLc/s320/kurban-bayram%C4%B1n%C4%B1z-kutlu-olsun_73054.jpg" width="320" /></a></div>
rbemolhttp://www.blogger.com/profile/05796969930463086829noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7835267718710505278.post-4539105886294841572013-10-09T14:23:00.000-07:002013-10-11T06:38:58.607-07:00<br />
SENDE HAK(K)LISIN...<br />
<br />
Bu ara gündem maddeleri bir hayli fazla farkındaysanız. Andımızın kaldırılması, kamuda başörtüsü serbestliği, yeni demokrasi paketi adı altında...<br />
<br />
İlkokul yıllarında andımızı bilinçli bilinçsiz okuyup da tarihçesini merak etmeyenlere kısa bir özet geçeyim.<br />
1933 yılında yürürlüğe konulmuş olup, dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından yazılan öğrenci andına 12 Mart muhtırası ile beraber "Ne mutlu Türk'üm diyene!" , 1997 yılında ise "Ey büyük Atatürk "eklenerek yeniden düzenlenmiştir. Sadece pazartesi günleri derse başlamadan okunan andımız 1992 den itibaren her gün okunması zorunlu hale getirilmiştir.<br />
<br />
Arada daha bir çok ayrıntı var ancak, bu şekilde özetleyebiliriz. O ayrıntılardan bir tanesine değinmeden geçemeyeceğim. 1972 yılında şöyle yama yapılmış "Ey bugünümüzü sağlayan ulu Atatürk"....<br />
<br />
Haşa sümme haşa... Bu özellikleri nasıl bir beşere isnad edersin EY ACİZ KUL! Bugün, bu topraklarda mandater rejim altında değilsen, namusun-şerefin ayaklar altına alınmıyorsa, anlının teriyle paranı kazanıp evini geçindirebiliyorsan, hadi bıraktım bu lüksleri, hala nefes alabiliyorsan YARATICINA borçlusundur NANKÖR KUL SENİ!<br />
<br />
Yahu Allah'a böyle haykırarak şükretmeyip, O'nun yarattığı aciz kula nasıl şükredersin, teşekkür edersin!<br />
<br />
İşte aklın, mantığın, tüm mantalitelerin devreye girdiği, zeka pıtırcıklarının dökülmeye başladığı o an...<br />
<br />
"Ama her milletin bir önderi var. Bizi düşmanlardan kurtardı. Elbette böyle bir övgüyü hakediyor" diye dillerinde pelesenk olmuşlar mevcut. Bana kalırsa ipin koptuğu yer tam olarak burası...<br />
Hayatın her alanında işlerin seyrinde gidebilmesi için yönetici vasıflarıyla hemhal olmuş kişiye ihtiyaç vardır mutlaka. Ancak önder kimliğinin dozajını kaçırmamak lazım. Şirk koşarcasına bir yaklaşım içine girerseniz bunun sonu gelmez. İnsan gerçek yaratıcısından farkında olmadan uzaklaştıkça saçmalamaya, saçmaladıkça da insanlık sınırları dışına atmaya başlar kendini...<br />
<br />
İlkokuldaki tarih bilgimizle bile üzerinde yaşadığımız toprakların sadece Türkün değil, Çerkez'in, Kürdün, Laz'ın, Rum'un, Arapın her milletten insanın kanıyla, bedel ödercesine aldığını biliriz.<br />
<br />
İnkar edemezsiniz asla!<br />
<br />
Buna istinaden, nasıl olur da farklı milletlerden insanlara Türk'üm.... diye başlayıp devam eden satırları dayatma yaparcasına okutursunuz, okumasını beklersiniz? Eğer bu toprakları birlikte omuzladıysa dedelerimiz, biz de tek yürek olup bu mirası taşımaya devam ederiz.<br />
<br />
"Yok efendim, nereden çıkartıyorsunuz! Milliyetçilik yapmıyoruz biz" diyorlar birde.<br />
<br />
Hadi oradan!!! Alasını yapıyorsunuz da, bilgi dağarcığı yetersizliğinden olsa gerek, bazı şeyler tam oturmamış hala bu ülkede. Her şey zamanla tabi. Sabır işte tam bu anda devreye giriyor.<br />
<br />
Hakikati söylemek gerekirse sözü uzatsam da, uzatmasam da bir arpa boyu yol gidilmez bu konularda...<br />
<br />
<br />
Öyleyse Selametle....<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />rbemolhttp://www.blogger.com/profile/05796969930463086829noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7835267718710505278.post-60299820380372546402013-09-30T12:11:00.000-07:002013-09-30T12:11:02.369-07:00<br />
<br />
<br />
<br />
<blockquote class="tr_bq">
<span style="font-size: large;"><b>"MÜMİN-KAFİR"</b></span></blockquote>
<br />
İHLAS<br />
<br />
Dua, dua, dua... Boyuna dua edelim... Hiçbir dua çevrilmez. Elverir ki edebilelim... Boyuna isteyelim... Hiçbir istek döndürülmez...Elverir ki isteyebilelim...Malik, mahruma vermez olur mu?...Bunun için yaratıldık.İsteyelim!...Elverir ki, istemeyi bilelim... Ümmetin sahabilerden sonra en büyük ferdi, İmam-ı Gazali Hazretler,"Allah vermeyeceğini istemez." buyuruyor. Bu ölçüdeki hikmeti sezenler, bir şeye malik olmak için o şeyi istemenin yeter olduğunu anlarlar. Ama istemenin istemek olması için dudakların yetmeyeceğini anlasalar...<br />
<br />
Ey İhlas!... Senin olduğun yerde hiçbir şey eksik değildir!<br />
<br />
<br />
YOK<br />
<br />
-Yok!<br />
Diyenlere bir sözüm var:<br />
- Siz bana gerçekten yok olan bir şeyi gösterebilir misiniz ki, yok'u ispat edebilesiniz?.. Gösterebilecek olsanız zaten o şey yok değil, var olur. Gösteremeyince de yok demeye imkanınız kalmaz! Allah'a yok diyebilmeniz ayrıca ispat ediyor ki, o "var"ın ta kendisi, yok'un da yaratıcısı...<br />
<br />
<br />
HASTA<br />
<br />
Hayretler içindeyim! Biri yola düşüp bayılsa,koşarlar kaldırırlar,eczaneye, hastaneye, bir yere, bir tarafa götürürler. Körün, sağırın, çolağın, topalın, şunun, bunun, teker teker bir hastalık teşhisi ve deva merkezi var... Böyleyken küfür hastalığının dispanseri yok... Çünkü kafir iki ayağı üzerinde durabilmektedir; gözlerinin gördüğü, kulaklarının işittiği, aklının işlediği sanılmaktadır. Ah o göz ki, görmeye, o kulak ki, işitmeye,o akıl ki, düşünmeye perdedir; ve bunların sahibi sıhhatte bilinmekte... Öbür hastalar da kim oluyor? Yok mu hastaları, bu öldükten sonra ölmeye gidecek çaresizleri kurtarmaya bir çare?.. Nerede bunlara mahsus sıhhi imdat otomobilleriyle garajları dolu büyük cemiyet (agora)sı?..<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="" style="clear: both; text-align: center;">
(Necip Fazıl Kısakürek'in Mümin-Kafir adlı eserinden alıntıdır.)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCuAyZX5eOPm7XZMcOu9qCuFSRkKaF_AJMpPE9DJfw6wWFu6a59aRs1VfH2GvTtJlWO99ckRRl_BQVWk7tvvJNht2CkvtliYsa-OjLpDQM08qHIoqP2ylW6ITtgAykqKx9soTlLxC0aaE/s1600/indir.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCuAyZX5eOPm7XZMcOu9qCuFSRkKaF_AJMpPE9DJfw6wWFu6a59aRs1VfH2GvTtJlWO99ckRRl_BQVWk7tvvJNht2CkvtliYsa-OjLpDQM08qHIoqP2ylW6ITtgAykqKx9soTlLxC0aaE/s1600/indir.jpg" /></a></div>
<br />rbemolhttp://www.blogger.com/profile/05796969930463086829noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7835267718710505278.post-5845532611107174502013-09-27T09:07:00.001-07:002013-09-27T09:16:39.587-07:00<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<h2>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">İmamın Abdest Suyu!</span></h2>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Yağmurlu bir günde otobüste,dolmuşta veya herhangi bir araçta giderken </span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">buğulanmış camdan dışarı bakarız...</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Aracın içindeki sıcaklıktan buğulanmış olur camlar, elimizin tersiyle silmeye çalışsak bile fayda etmez. Yine de vazgeçmeyiz dışarıyı izlemek için diretiriz...</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Sonra buğulu camlara çarpan, sanki birbirleriyle yarışırcasına kayıp giden yağmur damlalarını takip etmeye başlarız. Her biri kendi halinde giderken biri diğerine karışır bazen... Birlikte devam eder bu zorlu yolculuk. Sonra rüzgar öyle şiddetlenir ki daha minik damlalara ayrılırlar ve mirasçı misali kayıp giderler...</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Elbette bir sonu vardır buğulanmış camın, bunu onlar da çok iyi bilirler...</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Ama rüzgarın etkisine kaptırmışlardır kendilerini bi' kere. Sona doğru yaklaştıkça heyecanlanırlar sanki yavaşlar gibi olurlar ama o kadar hızlı kayıp gitmişlerdir ki farkına bile varamamışlardır artık...</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Nereden geldik?Nereye gidiyoruz? Neydik? Ne olduk?</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Yaşadığımız her şey, gördüğümüz ama dikkat etmediğimiz her ayrıntı aslında hayatı ayna gibi yansıtmaz mı bize?</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Hiç kesilmeyecek gibi delicesine nefes alıp dururuz. Hiç bitmeyecek, sonu gelmeyecek gibi hunharca harcarız bize bahşedilen yaşamı, güzellikleri, nimetleri...</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Sonsuz olan bir Allah(c.c) olduğunu unuturuz işte, gafil avlanırız en ummadığımız anda...</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Nasıl yaşıyoruz biz Allah aşkına!!!</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Dedelerimizden, ninelerimizden gelen adetlerle, sözlerle mi şekillendiriyoruz hayatımızı? Doğruluk süzgecinden geçirmeden, akıl denilen melekeyi kullanmadan gözü kapalı tasdik mi ediyoruz yoksa? Daha da kötüsü içimize sızan misyonerlerden mi öğretiyor bize doğruyu-yanlışı, dini-diyaneti, sabrı-sükuneti? Niye ayılamıyoruz hala, uyutulduğumuzun ne zaman farkına varacağız acaba? </span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Size acizane bir şey söyleyeyim mi;</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Şöyle buz gibi suyla abdest alsak öyle bi' kendimize geliriz ki. İmamın abdest suyu gibi...</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">"Aaa, nerden çıktı şimdi, imamın abdest suyu sıcak olur ama" dediğinizi duyar gibiyim sanki. Bazıları bu benzetmeyi söylerken yüzlerini de olmadık şekillere sokarlar. Akıllarınca aşağıladıklarını, küçümsediklerini zannedelerler. </span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Bu sözü halk arasına kim yerleştirdi Allah(c.c) bilir. Ne de çabuk benimsemişiz!</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Açık çay gelir, "Bu ne böyle imamın abdest suyu gibi!" deriz.</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Gazı kaçmış gazoz gelir, "İmamın abdest suyu gibi olmuş" der içmeden bırakırız öyle değil mi?</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Doğru olup olmadığını sorgulamadan kullandığımız sözlerden sadece bir tanesi bu. </span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Peki ya bir yağmur damlası gibi kayıp giden ömrümüzde bilinçsizce yapılan bu davranışlar niye? </span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Kişi mesleğinde gösterdiği titizliği, Allah(c.c)'ın verdiği şu kısacık ömründe de gösterse...</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Muhasebeci hayatının muhasebesini yapsa, bilgisayar programcısı yeniden programlasa hayatını, psikolog önce kendinden başlasa anlatmaya, belki daha idareli kullanırız üç günlük dünyayı.</span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Rahmanın sınavından başarıyla geçebilmek dileğiyle...</span></div>
<div>
</div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
</div>
rbemolhttp://www.blogger.com/profile/05796969930463086829noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7835267718710505278.post-86114791374432554642013-09-24T01:59:00.003-07:002013-09-24T01:59:50.906-07:00Başlat Menüsü... <span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhp_QEjjYFWAm2Y_aw2x-E-meEP1i2CP3CosHGYPdUTEwKXE7AoJo57n6Ned45ynQcFMQTlO-22LpMEqOnQVAYak_63pkU_agsIA5hrG-_dLxqkrMb98a3gbRC3VJjs17TY-ZDGRUD2AU8/s1600/genisletme.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhp_QEjjYFWAm2Y_aw2x-E-meEP1i2CP3CosHGYPdUTEwKXE7AoJo57n6Ned45ynQcFMQTlO-22LpMEqOnQVAYak_63pkU_agsIA5hrG-_dLxqkrMb98a3gbRC3VJjs17TY-ZDGRUD2AU8/s1600/genisletme.jpg" /></span></a><strong><span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;">MENÜSÜ</span></strong><br />
<strong></strong><span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;">İlk yazım olmasından dolayı bu başlığı tercih ettim. Asıl olarak mesleki deformasyon da diyebilirim...</span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;">İlk olarak (SoS)yal Paylaşım Siteleri çılgınlığına şöyle bir bakalım...</span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;">Aslında bakmaya gerek yok içindeyiz zaten. Ana haber bültenlerine bile malzeme olmaya başladığı şu sıralarda gençlerin kendini ifade edebildiği tek yerdir bu sanal ortamlar. Tabi ki genel olarak ele alıyorum istisnalar kaideyi bozmaz misali...</span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;">Hemen hemen her konuda bilinçli bilinçsiz, cemiyetten doğma-kulaktan duyma ifadeler kullanarak kendilerini haklı çıkarmaya çalışmak dürtüsü almış başını gidiyor. Kalitesizlik, saygısızlık, itibarsızlık diz boyu... Gençlik tembelliğe alışmış bi' kere, espri yaparken bile akıl çalıştırmaya glikoz harcamak istemiyorlar, tabiri caizse ' feys den kopup gelme paket espriler ' i cümle kurmaya çalışırken aralara serpiştiriyorlar...</span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;">Gülüyor muyuz? Eee gülüyoruz tabi... İçindeyiz zaten demiştim yazının başında. Hatta öyle bi duruma geliyoruz ki aynı espriyi dillendirirken buluyoruz kendimizi :)</span><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQYKegLYTEVsMSIGOVM2EloD6ikFVAcpw2wxz8769osX9UI1MHj-DK2BTfaOnIA2dw_C4GtKPjluDyvApsNsaPeNRzKhKJkP4NlTFIR6pf-16mKZ7PdhkQnwKGkYTfo-zfWQoDek8vMMc/s1600/imagesCAO85XZW.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"></span></a><span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;">Güleriz ağlanacak halimize... </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"></span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;">Sabah kalkar kalmaz besmele çekip kahvaltıya oturacağı yerde, kime n'olmuş deyip facebook,twitter a oturan, eline akıllı telefonunu yapıştırıp kafasına akıllı beynini yapıştıramayan, ailevi şuurdan yoksun, mutsuz olmak için elinden geleni yapan, uykulu,tembel, avare, sümüklü bi' gençlik türedi. Çağdaş(!) gençlik...</span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;">Her genç böyle mi peki ?...</span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;">Elbette bilinçli olanlar, kendini geliştirmek, yetiştirmek isteyip çabalayanlar da var. Siz de takdir edersiniz ki istisnalar kaideleri bozsa bambaşka bir ütopya da yaşıyor olurduk :)</span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;">Belki bilinçlenme süreci vakit alabilir, yine de bir ümitle yeni nesil için elinden geleni yapmak istiyor insan...</span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: Trebuchet MS;"></span><br />
<span style="font-family: Trebuchet MS;"></span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;">Saygılar...</span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span><br />
<span style="font-family: "Trebuchet MS", sans-serif;"> </span>rbemolhttp://www.blogger.com/profile/05796969930463086829noreply@blogger.com1