30 Eylül 2013 Pazartesi





"MÜMİN-KAFİR"

İHLAS

Dua, dua, dua... Boyuna dua edelim... Hiçbir dua çevrilmez. Elverir ki edebilelim... Boyuna isteyelim... Hiçbir istek döndürülmez...Elverir ki isteyebilelim...Malik, mahruma vermez olur mu?...Bunun için yaratıldık.İsteyelim!...Elverir ki, istemeyi bilelim... Ümmetin sahabilerden sonra en büyük ferdi, İmam-ı Gazali Hazretler,"Allah vermeyeceğini istemez." buyuruyor. Bu ölçüdeki hikmeti sezenler, bir şeye malik olmak için o şeyi istemenin yeter olduğunu anlarlar. Ama istemenin istemek olması için dudakların yetmeyeceğini anlasalar...

Ey İhlas!... Senin olduğun yerde hiçbir şey eksik değildir!


YOK

-Yok!
Diyenlere bir sözüm var:
- Siz bana gerçekten yok olan bir şeyi gösterebilir misiniz ki, yok'u ispat edebilesiniz?.. Gösterebilecek olsanız zaten o şey yok değil, var olur. Gösteremeyince de yok demeye imkanınız kalmaz! Allah'a yok diyebilmeniz ayrıca ispat ediyor ki, o "var"ın ta kendisi, yok'un da yaratıcısı...


HASTA

Hayretler içindeyim! Biri yola düşüp bayılsa,koşarlar kaldırırlar,eczaneye, hastaneye, bir yere, bir tarafa götürürler. Körün, sağırın, çolağın, topalın, şunun, bunun, teker teker bir hastalık teşhisi ve deva merkezi var... Böyleyken küfür hastalığının dispanseri yok... Çünkü kafir iki ayağı üzerinde durabilmektedir; gözlerinin gördüğü, kulaklarının işittiği, aklının işlediği sanılmaktadır. Ah o göz ki, görmeye, o kulak ki, işitmeye,o akıl ki, düşünmeye perdedir; ve bunların sahibi sıhhatte bilinmekte... Öbür hastalar da kim oluyor? Yok mu hastaları, bu öldükten sonra ölmeye gidecek çaresizleri kurtarmaya bir çare?.. Nerede bunlara mahsus sıhhi imdat otomobilleriyle garajları dolu büyük cemiyet (agora)sı?..



(Necip Fazıl Kısakürek'in Mümin-Kafir adlı eserinden alıntıdır.)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder